Ahşap ve Su | Nem İlişkisi, Kuruma ve Büzülme Süreçleri
Ağaç yaşamında ki en önemli faktör sudur. Susuz bir ağaç düşünülemez. Topraktan emilen su, mineral ve güneş ışınlarıyla birlikte ağaç gelişerek serpilir.
Su, ağacın asli yaşam kaynaklarından birisidir. Ağaç, işlenerek ahşaba dönüşse dahi; özünde bulunan suyu tam olarak kaybetmez.
Ahşapla suyun arasındaki ilişki nedir?
Fotosentez yaparak büyüyen, serpilerek gelişen bir ağacın suya ihtiyacı vardır.
Ağacın suyla ve ortam nemiyle var olan ilişkisi; kesilmesinden sonra da devam eder.
Yeni kesilen bir ağaç, hızla suyunu kaybederek ortam nemiyle alışveriş de bulunur.
Nem alış verişinde bulunan bir ahşabın; tam kuruması, tam kurutulması ya da tam kuru kalması doğasına aykırı bir durumdur.
Ahşap, ortam nemiyle sürekli etkileşim halindedir.
Ahşap kuruyarak su kaybedebileceği gibi; ortam rutubetini emerek de nem kazanabilir.
Lifli bir yapıya sahip olan ahşabın, taşıdığı su ve nem miktarı; ısı, rutubet ve çevresel faktörlere göre değişir.
Yeni kesilen bir ağaç, cinsine ve kesildiği mevsime göre; % 40 - % 200 arası bir neme sahip olabilir.
Ağacın bu kadar yüksek bir oranda su içermesi; dokusunu oluşturan hücre yapısıyla ilişkilidir.
Serbest ve bağlı su olmak üzere ağaç dokusunda iki tür su bulunur.
Ağaç dokusu suyla dolu hücrelerden oluşur. Hücre içerisinde bulunan, hücre boşluklarını dolduran, akıcı ve damlayıcı bir halde bulunan bu suya serbest su denir. Ağaç nemini serbest su oluşturur.
Ağaç kesildiği andan itibaren, yapısında bulunan serbest suyu buharlaşma yoluyla kaybetmeye başlar. Bu olaya kuruma denir.
Yine ağacı oluşturan hücre duvarları – hücre çeperleri moleküler halde su içerir. Moleküler yapısıyla hücre çeperlerine bağlı bulunan bu suya; bağlı su ve ya higroskopik su adı verilir.
- Bağlı su; hücre duvarındaki selüloza bir tür kimyasal bağ ile bağlıdır.
- Hücre çeperlerinde bulunan misel’ler ve fibril’ler arasındaki boşlukları doldurur.
- Bağlı su oranı ağacın cinsine göre değişir.
- Ahşabın boyutlarındaki olası değişiklikler bağlı suyla doğrudan ilişkilidir.
Ahşabın yapısında, serbest suyun kalmadığı fakat hücre çeperlerinde bulunan bağlı suyun; mümkün olabilecek en yüksek seviyeye ulaştığı rutubet haline lif doygunluk noktası denir.
- Bağlı suyun doygunluk noktasıdır. Lif doygunluk noktasına ulaşan hücre duvarına daha fazla su bağlanamaz.
- Lif doygunluğu rutubet derecesi, %20 ile %40 arasında değişmektedir. Ortalama %30; bazı kaynaklarda ise %28 kabul edilmektedir.
- Lif doygunluk noktası; ağacın türüne, yaşına, büyüklüğüne, yetiştirildiği coğrafi konuma, içinde bulunduğu mevsime ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişir. Ve hiçbir zaman rutubet miktarının altına düşmez.
- Lif doygunluğu; ahşabın hacmini, yoğunluğunu, dayanıklılığını, nem emme özelliğini ve işlenebilirliğini doğrudan etkiler.
- Ahşap endüstrisinde lif doygunluk oranı; ahşap malzemelerin özelliklerini belirlemede önemli bir parametredir.
Dikili ve sağlam bir halde bulunan bir ağacın su durumu; taze hal olarak adlandırılır.
Lif doygunluğu, en yüksek haline taze haldeyken ulaşır.
Ahşap, kuruma esnasında ilk önce serbest suyunu kaybeder.
Ahşap bu aşama da çok fazla su kaybettiği için çok daha hafiflemiştir. Fakat boyutlarında herhangi bir değişiklik olmaz.
Ahşap serbest suyunu kaybettikten sonra; hücre duvarlarında bulunan bağlı suyunu kaybetmeye başlayacaktır.
Bağlı suyu azalan ahşap hücreleri küçülür.
Küçülen hücreler birbirine yaklaşarak, ahşabın hacminde değişikliğe yol açacaktır.
Bağlı suyunu kaybeden ahşap enine küçülür. Bu olaya büzülme denir.
Yeterince kuru olmayan bir ahşaptan üretilen ürünün; ilerleyen süreçte büzülerek nihai tüketiciye sorun yaşatması kaçınılmaz bir sondur.
Ahşabın ortam nemiyle ilişkisi
Ahşabın nem oranı; kurutulmuş ağırlığının yüzdesi olarak ifade edilir.
Ahşapta var olan su kütlesiyle, ahşabın kuru kütlesi arasındaki sayısal ilişkiyi gösterir. Ve birçok metotla hesaplanabilir.
- Nem oranı; ağacın türüne, bulunduğu coğrafi konuma, yaşına, kesim mevsimine ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişir.
- Normal koşullarda ahşabın nem içeriği, ağırlığının %8 ile %25’i arasındadır.
Ahşabın kabul edilebilir nem oranı, kullanılacağı hizmete bağlı olarak değişiklik gösterir.
Örneğin: Ahşabın iç ya da dış mekânda kullanılması…
Kullanılacağı ortamın sıcaklığı…
Rutubetli ya da kuru ortamlarda hizmet vermesi…
Etkileşime geçeceği havanın özellikleri…
Gibi faktörler, üretimde kullanılacak hammaddenin kabul edilebilir nem oranlarını belirler.
Dolayısıyla ahşap; kullanılacağı ortama ve vereceği hizmete bağlı olarak kurutulmalıdır.
En önemlisi, kurutulan ahşabın nem değerlerini koruyabilmesi için; kullanılacağı ortamda sağlanması gereken hava koşulları vardır.
Havalandırma ya da suni nemlendirme yöntemleriyle bu koşullar sağlanır.
Kullanılacağı ortamın hava koşulları, ısı ve nem farklılıklarına göre ahşap; uzama, kısalma ya da büzülme hareketlerinde bulunur.
Çünkü ahşap higroskopik bir malzemedir. Yani suyu emip salabilme özelliğine sahiptir.
Dolayısıyla, ahşap kullanılacak ortamın atmosfer değerlerini belli aralıklarda tutmalıyız.
Çünkü kullanılacak hizmete göre, ahşabın taşıyabileceği asgari ya da azami nem denge oranları vardır.
Bu oranlar aşıldığında; uzayarak, kısalarak ya da büzülerek ahşap deformasyona uğrayacaktır.
Örneğin: İdeal zemin kuruluk seviyesi, ortam ısısı ve nem koşullarına göre tasarlanan laminat parke ürününün; yanlış iklim ve nem koşullarında kullanılması parkenizde deformasyonlara yol açacaktır.
Dolayısıyla, iklim koşullarına uyum sağlayabilmesi için laminat parke montaj sahasında 48 saat bekletilir ve akabinde döşemeye başlanır.
Yazan: Dekorasyon Trendi
Yorumlar
Yorum Gönder
Geri bildiriminiz bizim için çok değerli! Lütfen düşüncelerinizi paylaşarak makalemizi zenginleştirin. Yorum yaparken saygılı ve nezaket kurallarına uymayı unutmayın. Küfür, hakaret, tehdit, reklam veya spam içeren yorumlar kaldırılacaktır. Sorularınızı ve katkılarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz; en kısa sürede yanıtlayacağız.